top of page
Writer's pictureHakkını Savun

Discord Erişim Engeli Neden Hukuka Aykırı?

Semih Çelik tarafından işlenen ve kamuoyunda büyük infial yaratan cinayetler, yıllardır bilinen fakat bu denli gündem olmayan bazı grup ve toplulukların da gündeme oturmasına vesile oldu. "İncel" olarak adlandırılan kimselerin de dahil olduğu değerlendirilen çeşitli grupların suç teşkil eden çeşitli eylem ve faaliyetleri, Hakkını Savun tarafından daha önce birçok kez dile getirilen "kişisel verilerin çalınması" meselesiyle birleşti ve ortaya, işlemeye devam eden hiçbir hukuk düzeninde karşılaşılamayacak bir rezalet çıktı.




"Panelciler" ve Organize Suç Örgütleri

Daha önce çeşitli gazeteciler tarafından gündeme getirilen "tüm Türkiye'nin kişisel verilerinin e-Devlet sızıntısı neticesinde çalındığı" iddiası, bazı odaklar ve bilhassa dönemin İçişleri Bakanı tarafından üstü kapatılarak örtbas edilmişti. Hakkını Savun olarak biz de bu iddiaya ilişkin olarak, başta dönemin İçişleri Bakanı ve BTK Başkanı olmak üzere, ilgili tüm kamu görevlilerinin cezalandırılması için suç duyurusunda bulunmuştuk.


Neticede, birkaç hafta önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanı tarafından da bu durum teyit edildi ve çok sayıda vatandaşın zaten fiilen karşı karşıya kaldığı durum, son olaylarla iyice ayyuka çıktı. “Panelci” olarak adlandırılan ve çalınan kişisel verileri elinde bulunan grupların, yalnızca kişisel verilerin hukuka aykırı olarak elde edilmesi suçunu değil; özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik olarak cinsel suçlar, şantaj, tehdit ve benzeri suçları organize bir biçimde işlediği gerçeği kamuoyunu sarstı. Halbuki bu iddialar yeni değildi; hemen her vatandaşın telefonuna yurt dışından günaşırı arama ve mesaj geldiği, dolandırıcılık suçlarının yeni nesil kapkaççılık hâlini aldığı, vatandaşların adreslerine kadar her türlü bilginin internette sakız parasına satıldığı yıllardır konuşuluyordu.


Bu noktada bu grupların sıklıkla Discord üzerinden iletişime geçtikleri, hatta suçları da sıklıkla bizzat bu platformda işledikleri anlaşıldı. Kamuoyunun öfkesi de iyiden iyiye bu gruplara yönelmişken, “Discord’un Türkiye’den talep edilen verileri temin etmediği” iddiası ortaya çıktı ve bir iki gün geçmeden Discord’a erişim engellendi.


Erişim Engeli Kararının Hukukî Dayanağı

Erişim engeli kararı, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 8. maddesi uyarınca sulh ceza hâkimliği tarafından verildi. Ulaştırma Bakanı’nın beyanına göre, bu hükümde yer alan katalog suçlardan “çocukların cinsel istismarı” ve “müstehcenlik” suçlarının işlendiğine dair yeterli şüphe bulunmasından ötürü karar alınmış bulunuyor. Nitekim kanun hükmü, içeriğin çıkarılması ve/veya erişim engeli kararı için “yeterli şüphe” bulunmasını yeterli buluyor.


Elbette yüz binlerce insan tarafından iletişim aracı olarak kullanılan bir platformun kapatılması için bundan fazlası gerekiyor. Daha önce getirilip kaldırılan “Instagram yasağı” bir yana, Roblox ile Wattpad’e de erişim engeli devam ediyor. Böylece Türkiye, dünya üzerinde bu üç platformu birden yasaklayan tek devlet olarak adını hukuk tarihine altın harflerle yazdırmış bulunuyor.


Koca bir platformun bir grup suçlunun araç olarak kullanması sebebiyle kapatılması, ilk bakışta anlaşılan bir hukuka aykırılık teşkil ediyor. İlk bakışta anlaşılıyor zira ölçülülük ilkesini ayaklar altına alıyor, böylece teknik hukuk bilgisi olmayanlar bile bir problem olduğunu seziyor. Ancak ölçülülük ilkesinden önce, yasağı birkaç yönden daha değerlendirmek gerek.


Engelleme kararı, bir idarî işlem ile değil mahkeme kararı ile alındı. Fakat kararın ne suretle ortaya çıktığı ve esasında kim tarafından verildiği herkesin malumu. Nitekim karar alınmadan önce de ilgili bakanlar tarafından konunun incelendiği belirtilerek “müdahale edileceği” sinyali verilmişti. Bu sebeple konuyu idarî işlem teorisi bağlamında düşünmek, meselenin daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.


Discord’a erişim engeli getirilmesinin görünürdeki sebebi, birtakım suçlular tarafından iletişim aracı olarak kullanılıyor olması. Bir diğer sebep olarak da “Discord’un Türkiye’den gelen bilgi taleplerini yanıtlamıyor olması” gösteriliyor. Detaylıca açıklayacağımız üzere ilk sebep, geçerli bir sebep unsuru teşkil etmek için yetersiz; ikincisi ise tam olarak anlatıldığı gibi değil. Öncelikle ilgili suçlular, söz gelimi “panelciler”, teknik anlamda herhangi bir vatandaştan çok daha donanımlı. Ayrıca bu grupların tek iletişim aracı Discord olmadığı gibi, iletişimi VPN gibi araçlar kullanarak Discord üzerinden gerçekleştirmeye devam da edebiliyorlar. Öte yandan söz konusu suçlar, söz gelimi dolandırıcılık suçları, WhatsApp gibi iletişim araçları bir yana; Letgo, Sahibinden gibi platformlarda bile her gün işleniyor. Bu platformlara erişimin topyekün engellenmesi, herhalde abesle iştigal olurdu.


Türkiye’den gelen bilgi edinme isteklerini ve özellikle IP verilerinin paylaşımı yönünde hukukî talepleri Discord’un yanıtlamadığı iddiası ise tam olarak doğru değil. Discord konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı fakat özellikle çocuk istismarı ya da terörizm gibi konularda IP bilgilerini paylaştığı biliniyor. Buna karşılık Discord’dan hangi zamanlarda hangi bilgilerin istendiğini, olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt verilip verilmediğini bilmiyoruz. Bu konuda Ulaştırma Bakanı’nın sözlü beyanı dışında, resmî bir açıklama da maalesef yok.


İlgili kararın konu unsurunu ise “Discord’a ülke genelinde erişimin engellenmesi” oluşturuyor. Öncelikle sırf bir tehlikeye yol açma ihtimali olması nedeniyle bir “şeye” erişimin tümden yasaklanması, mantığa aykırı. Örneğin elektriğe dokunmak, ölüme sebep olacak bir çarpılmaya yol açabilir; bu durum, elektriği yasaklamak anlamına gelmez. Araba çarpma riskine binaen araba kullanmayı ve yolda yürümeyi bırakmayız, bunun yerine işler nitelikte trafik kuralları yaratırız. 5651 sayılı Kanun’da yer alan “teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir” hükmü, uzun yıllardır her somut olayda teknik gerekçeler gösterilerek erişimin tümden engellenmesi neticesine yol açıyor. Hâlbuki kanunun bu lafzını bahane olarak kullanmak, hukuka bir diğer aykırılığı oluşturuyor. Discord’da sunucuların ve kanalların erişime engellenmesi mümkün, ayrıca kullanıcılara yönelik tedbirler alınmasına da imkan var.


Amaç Unsuru ve Temel Hak ve Hürriyetler ile İlişkisi

Ancak tüm bunlar bir yana, erişim engelinin amaç unsurunu ayrıca değerlendirmek ve bu bağlamda temel hak ve hürriyetlerle ilişkisini gözetmek gerekiyor. Amaç suç işlenmesinin önlenmesi ise erişim engelinin hukuka aykırı olduğu muhakkak. Zira tespit edilip yakalananlar bir yana, geri kalanlar suç işlemek için başkaca bir platform kullanmaya devam edecektir. Bu sebeple erişim engelinin önleyici bir niteliği bulunmuyor; diğer yandan bir grup suçlunun devlet tarafından tespit edilip cezalandırılamamasının ceremesini vatandaşların çekiyor olması, amacın içinde bir kamu yararı bulunmadığını da kendiliğinden ortaya koyuyor.


Erişim engelleri, vatandaşların ifade hürriyeti ve haberleşme hürriyeti ile yakından ilişkilidir. Yukarıda değinilen tüm konu, sebep ve amaç unsurları, esasen bireylerin temel hak ve hürriyetlerinin korunması ve ancak hukuka uygun biçimde sınırlanması için araç niteliğindedir. Dolayısıyla bir temel hak ve hürriyete ölçüsüz biçimde müdahale eden; amaçlanan neticeye ilişkin elverişli olmayan, daha hafif müdahaleler mümkünken hakkın özüne dokunması sebebiyle gereklilikten yoksun olan ve amaç ile araç arasında bir orantı bulundurmayan işlemlerin hukuk âleminde yeri yoktur.


Sonuç ve Çağrı: Hukukî Mücadele

Bariz bir keyfîlik taşıması bir yana, çeşitli unsurlarıyla mutlak biçimde sakat olan Discord erişim engeline karşı, kurumsal muhalefetten pek ses seda yok. Yalnız bir grup aklıselim hukukçu tepki gösterdi, bir de platformu ekmek kapısı olarak kullanan vatandaşların feryadı devam ediyor. Hakkını Savun olarak, konuya ilişkin kanun yoluna başvuracağımızı ve kararın hukuken denetlenmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağımızı bir kez daha bildiriyoruz. Biliyoruz ki Türkiye’de henüz hâkimler tükenmedi, hukukun üstünlüğüne inanan yargıçlar hâlen bir yerlerde mücadele vermeye devam ediyor.

209 views0 comments

Recent Posts

See All

Kommentare


bottom of page